Zirveleri karlarla, etekleri çam ağaçlarıyla kaplı tepelerin ortasında yer alıyor Hövsgöl Gölü. Kıyılarındaki yabani çiçeklerle, etrafında yaşayan kurtlar ve geyiklerle tam bir doğa harikası. Oldukça ıssız bir konumda olmasına rağmen çevresi küçük kasabalarla, turist kulübeleriyle ve keçeden yapılmış geleneksel çadırlar olan ‘ger’lerle çevrili. Dahası koyun, keçi ve yak sürülerini de sık sık gölün çevresinde otlarken görmek mümkün.
Moğolistan’ın en derin ve hacim itibarıyla en büyük gölü olan Hövsgöl, ülkenin kuzeyinde Rusya sınırının birkaç kilometre uzağında yer alıyor. Işıl ışıl sularının rengi nedeniyle yerel halkın Mavi İnci adını verdiği Hövsgöl, dünyanın en el değmemiş göllerinden biri olarak kabul ediliyor. Dahası 2 milyon yıldan daha önce oluşmuş olduğundan, en yaşlı göller listesinde de ilk sıralarda yer alıyor.
Hövsgöl, büyük yerleşim yerlerine uzaklığı, milli park statüsüyle koruma altına alınmış olması ve bölgede yaşayan insan nüfusunun azlığı sayesinde, karakterini ve ekosistemini asırlardır koruyor. Ancak son yıllarda iklim değişikliği, Hövsgöl’ü ve hayatını sürdürmek için bu göle muhtaç olan insanları da etkiliyor.
EN HIZLI ISINAN ÜLKELERDEN BİRİ MOĞOLİSTAN
1940 yılından bu yana Moğolistan’da hava sıcaklıklarının ortalaması 2 santigrat dereceden fazla arttı. 2 santigrat derece küresel ortalamanın iki katından fazla. Bu da Moğolistan’ın iklim krizinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olduğu anlamına geliyor.
Bu durumdan en fazla etkilenenlerin başında hayvancılık sektörü geliyor. Sürüler ve çobanlar artan sıcaklıklarla baş etmekte zorlanıyor. Aynı şekilde Hövsgöl Gölü’nde yaşayan balıklar da artan sıcaklıklardan ötürü büyük zarar görüyor.
Hövsgöl Gölü, 10 balık türüne ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de endemik ve nesli tükenme tehlikesi altındaki bir tür olan Hövsgöl gölge balığı (Thymallus nigrescens). Yılın büyük bir bölümünde pek dikkat çekmeyen bu ince uzun balığın erkekleri, üreme mevsimi geldiğinde ışıltılı bir maviye dönüşüyor.
SONUÇLAR ENDİŞE VERİCİ
Son 15 yıldır, Moğolistanlı ve ABD’li bilim insanları, iklim krizinin Hövsgöl gölge balığı üzerindeki etkilerini anlamaya çalışıyor. Uzmanların elde ettikleri sonuçlar oldukça endişe verici.
Moğol Bilimler Akademisi’nden ihtiyolog Mendsaikhan Bud, The Guardian’a yaptığı açıklamada, soğuk suda yaşayan bir tür olan Hövsgöl gölge balığının, sıcaklık artışlarından fazlasıyla etkilendiğini söyledi.
Dahası Hövsgöl’e dökülen ve balıkların üreme dönemlerinde sığındıkları derelerin birçoğu da kuruma noktasına geldi. Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden Olaf Jensen, “Artık bahar aylarına denk gelen üreme mevsiminde bu derelerde su bulunmuyor” dedi. Jensen’ın aktardığına göre, balıkların göç ettiği kritik aylarda Hövsgöl Gölü’ne dökülen 96 dereden neredeyse yüzde 80’i kurumuş durumda.
YAVRU BALIKLAR AVCILARIN HEDEFİ
Balıkların karşı karşıya olduğu bir diğer tehdit de aşırı avlanma. Hövsgöl Gölü çevresindeki sürü sahiplerinin ilkbahar aylarındaki en önemli besini balıklar. Zira kış sonunda koyunlar henüz kesilebilecek durumda olmuyor.
Yavru gölge balıkları ise yılın bu döneminde en kolay avlanan balıklar oluyor. Avcılar derelerin bir ucundan bir ucuna ağlar gererek balıkları kolayca yakalayabiliyor. Jensen, “Gölge balıkları derelere doğru yüzdükleri sırada kolayca erişilebilir ve yakalanabilir oluyor” dedi.
Milli park sınırları içinde ağla avlanma yasak olsa da üreme mevsiminde bireylerin kendileri için balık tutmalarına izin veriliyor.
SON 40 YILDA FIRTINALARIN SAYISI İKİ KATINA ÇIKTI
Aslında bu sistem uzun yıllardır devam ettiriliyor. Ancak iklim krizi ve aşırı otlatma, dengelerin bozulmasına neden oldu.
GÜNDEM
13 Aralık 2024SPOR
13 Aralık 2024GÜNDEM
13 Aralık 2024SPOR
13 Aralık 2024SPOR
13 Aralık 2024GÜNDEM
13 Aralık 2024GÜNDEM
13 Aralık 2024